2006 yılında Eray Düzgünsoy (Afghani rebab, gitar, dombra, kudüm) ve Fakih Kademoğlu (Ney, shakuhachi, saksofon, saron) tarafından kurulan ve daha sonra Ceren Erendor (Viyolonsel, yaylı tanbur) ile Ömer Sarıgedik (Elektrikler, perdesiz bas gitar)’in de dahil olarak güncel kadrosunu oluşturan Yakaza Ensemble, bugüne kadar “new world music” olarak etiketleyebileceğimiz üç albümü dinleyicilerine çeşitli dijital platformlar ve fiziki baskı olarak sundular.
Grubun 2012 yılında yaptığı, yedi parçadan oluşan İçbükeydış albümü ilk olarak Tokyo bazında sunulmuş olup, ardından A.K. Müzik etiketiyle Türkiye’de çıkmış olması da aslında grubun yaptığı müziği Asya topraklarında biraz daha fazla sahiplendiğini söyleyebiliriz.
Grupta bulunan bazı enstrümanlar, açıkçasını söylemek gerekirse daha önce adını duymuş olsam da nasıl bir sesi olduğunu kendileriyle beraber tanıma fırsatı bulduğum enstrümanlardan oluşuyor. Afghani rebab, kudüm, shakuhachi bunlardan birkaçı.
Grubun adındaki “Yakaza” kelimesinin “Uyku ve uyanıklık arasındaki hâl” anlamına geldiğine dair bir bilgi okumuştum. Grubun müziklerini de ele alırsak, elektronik kısımları es geçersek -ki özellikle Gen albümlerinde çok net elektronik tınılar hissediliyor- gerçekten aynı anlamda kullanıldıysa müthiş uyumlu bir isim. Dinginlik ancak bilinmezliğin verdiği bir hissiyat ile birlikte olan -belki de diken üstünde- bir dinginliği ben çok net olarak eserlerde hissedebiliyorum diyebilirim Yakaza Ensemble eserlerinde.
Grubun tüm albümlerini iTunes ve Spotify üzerinde bulabilirsiniz.
Ayrıca duyurmak isteriz ki, kendileri 28 Ekim 2015’de başlayıp 4 Kasım 2015’de sonlanacak bir Japonya turnesinde müziklerini çalacaklar. Şimdiden, kendilerine iyi yolculuklar diliyor grubun Gen albümünden bir parçayla yazıyı sonlandırıyorum.